Takke düştü, kel göründü: Bir
ayıbı gizleyen şey ortadan kalktığı zaman işin gerçeği ortaya çıkar. Herkes her
şeyi o zaman görür.
Talihsiz hacıyı Araf'ta yılan sokar: Bir kişiye bir şey nasip
olmamışsa onun amacına en yakın olduğu yerde başına olmadık bir şey gelir. Bu
kişi bu şekilde o amacını gerçekleştirmez.
Tan yeri ağarınca hırsızın gözü kararır: Kötü yollardan geçinen
kişiler onlara bu menfaati sağlayan ortam ortadan kaybolunca hiçbir iş
yapamazlar.
Tandır başında bağ dikmek kolaydır: Önemli şeyler hayal kurmakla
gerçekleşmez.
Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz: Bir işe bir katkı sunmayan
onda emeği olmayan kişinin ondan edilecek hasılatta pay sahibi olmaya hakkı
yoktur.
Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın: Çiftçi için en iyi
tarla suya yakın olandır. Bundan iyisi de güvenlik gerekçesiyle bu tarlanın eve
yakın olmasıdır.
Tas yere düşmeden çanlanmaz: Bir şey veya bir kişi hakkında ortada bir
dedikodu varsa bu tamamen asılsız olmayabilir. Kötü bir şey olmasaydı bunların
ortaya çıkma ihtimali olmazdı.
Taş altında olmasın da dağ ardında olsun: İnsanları tam anlamıyla ölüm
ayırır. Kişiler ne kadar birbirlerinden uzak yerlerde olsalar da kavuşmaları
her an mümkündür.
Taş taş üstünde olur, ev ev üstünde olmaz: Aynı evde oturan faklı
aileler arasında mutlaka anlaşmazlıklar olur. Onların birbirleriyle geçinmeleri
mümkün değildir.
Taş yerinde ağırdır: Kişi yetiştiği büyüdüğü çevrede herkesçe kadri
bilinen biri haline gelir. Başka yerlerde sıradan biri gibi muamele görür.
Taşıma su ile değirmen dönmez: Sürekliliği olan büyük işler kuvvet ve
güç gerektirir. Çevreden yapılan geçici yardımlarla bu işler yürümez.
Tatarın kılavuza ihtiyacı yoktur: Yolunu, işini iyi bilen kimsenin
kimseye ihtiyacı olmaz.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır: Güzel söz, tatlı dil en kötü
kişiyi bile yumuşatır, onun kötülük yapmasını önler.
Tatlı tatlı yemenin acı acı geğirmesi olur: Sonunu düşünmeden sevdiği,
hoşuna giden şeyleri yapan kişiler sonunda bunun sıkıntısını çeker.
Tatsız aşa tuz neylesin, akılsız başa söz neylesin: Bir nesne işe
yaramıyorsa ufak tefek çabalarla onu bir şeye benzetmek mümkün değildir. Aptal
kişiyi de sözle söylemle akıllı biri haline getirmek mümkün değildir.
Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış: Bir kişinin bir kişiye
küsmesi ve bu kişinin de buna aldırmaması, bunu önemsememesi anlamında
kullanılır. Küsersen kös, benim için önemi yok anlamında.
Tavşanı tazı tutar, çalının avcı satar: Bazıları kendi emri
altında iş gören kişinin elde ettikleri başarıları kendi başarısıymış gibi
gösterir.
Tavuğun sadakası bir yumurta: Herkesin bütçesine göre mutlaka birine
yardım edeceği bir şeyi olur.
Tavuk kaza bakarsa kıçı yırtılır: Başkalarından geri kalmamak için
kendi gücünü aşan işlere girişen kişilerin sonu hüsran olur.
Tay yetişmedikçe ata paha biçilmez: Bir şeyin alternatifi yoksa o şey en
pahalı, en değerli şey olur.
Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak durur: Akıllı, bilgili
işçi, başarılı olamayacağı yönetim işlerinden uzak durur. Böyle bir şeyin
sonunun iyi olmayacağını önceden akıl eder.
Taze bardağın suyu soğuk olur: Bir yerde yeni olan kişiler, nesneler
oradaki kişiler tarafından hoş görünür.
Tebdil-i mekânda ferahlık vardır: Kişi, yer değiştirince ferahlar,
kendini daha mutlu ve başka hissetmeye başlar.
Tek kanatla kuş uçmaz: Bir işin iyi sonuç vermesi için gerekli araç ve
gereçler tamam olmalıdır. Bazı işler tek başına yapılamaz, bu işlerin yapılması
için mutlaka bir yardımcı gerekir.
Tekkeyi bekleyen çorbayı içer: Bir işte sıkıntılara katlanan emek
harcayan gayret gösteren kişiler bunun mükâfatını mutlaka görür.
Tembele iş buyur sana akıl öğretsin: Bir işi yapmak için bir emek sarf
etmeyen o girişim ve ruhtan yoksun kişiler-tembeller- kendilerine bir görev
verildiği zaman bunu yapmazlar. Bilakis kişiye akıl vermeye çalışırlar.
Tembele kapını ört demişler, yel eser örter demiş: Tembel, en zorunlu
işleri dahi yapmaz. Bunları da başkalarının yapmasını bekler.
Temiz iş altı ayda çıkar: Bir iş güzelce ve doğru dürüst yapıldığı
zaman biraz zaman alır.
Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş: Kötü kişiler, kötü davranışları
olan kişiler bir şekilde bu özellikleri olan kişileri bulur. İkisi birbirine
uyar.
Terazi var, tartı var; her bir şeyin vakti var: Her şeyin bir zamanı,
ölçüsü ve yeri vardır.
Tereciye tere satılmaz: Bir işin ustasına o işi nasıl yapılacağı
öğretilmez.
Terzi kendi söküğünü dikemez: Kişi, mesleği itibariyle yerine
getirdiği hizmet konusunda iş kendisine gelince onu yapmaya zaman ve fırsatı
bulamaz.
Terziye dinlen demişler, ayağa kalkmış: Rahat görünen öyle işler
vardır ki bu işlerle uğraşanların dinlenmesi, bazıları için yorucu olan
davranışlarla olur.
Teşbihte hata olmaz: Bazı şeyleri daha somut hale getirip
anlaşılmasını sağlamak veya anlatıma güç katmak için yapılan benzetmelerde hata
olmaz. Kimse bunu yanlış anlamamalıdır. Buna farklı farklı anlamlar
yüklememelidir.
Tevekkelin gemisi batmaz: Gereken tedbirleri alan sonrasını Allah'a
bırakan kişiler rahat eder. Sebepleri yerine getiren kişi rahatlar.
Tırnağın varsa başını kaşı: Kişi, başkasından yardım beklememelidir.
Bir işte kendi imkânları varsa işlerini bu imkânlarla yerine getirmelidir.
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır: Kişi nereye
giderse gitsin, nerede yaşarsa yaşasın sonunda kendi öz memleketine, bulunduğu
çevreye döner, orada yaşamaya başlar.
Tok, acın halinden bilmez: Bir kişinin bir şeyi tam olarak
anlayabilmesi ancak ilgili kişinin durumuna düştüğü zaman ortaya çıkar. Yani,
bu durumu bizzat yaşaması gerekir. Sürekli varlık içinde yaşayan kişiler fakir,
yoksul kişilerin halinden anlamazlar.
Tok iken yemek yiyen mezarını dişiyle kazar: Kişinin sağlığı için en
olumsuz şeylerden biri de tok iken yemek yemektir.
Topalla gezen aksamak öğrenir: Kötü kişilerle arkadaşlık kuranlar
mutlaka onlardan bir kötülük kaparlar. Onların kötü huyları zamanla onlara da
geçer.
Toprağı işleyen ekmeği dişler: Çalışan, emek veren kişiler sonunda o
nimetten tadar, ona ulaşır.
Turpun sıkısından seyreği iyidir: Her şeyin azı gibi, görüşme ve
ziyaretlerin de aralıklı olanı makbuldür.
Takke düştü, kel göründü: Bir ayıbı gizleyen şey ortadan kalktığı
zaman işin gerçeği ortaya çıkar.
Talihsiz hacıyı Araf'ta yılan sokar: Bir
kişiye bir şey nasip olmamışsa onun amacına en yakın olduğu yerde başına
olmadık bir şey gelir. Bu kişi bu şekilde o amacını gerçekleştirmez.
Tan yeri ağarınca hırsızın gözü kararır: Kötü
yollardan geçinen kişiler onlara bu menfaati sağlayan ortam ortadan kaybolunca
hiçbir iş yapamazlar.
Tandır başında bağ dikmek kolaydır: Önemli
şeyler hayal kurmakla gerçekleşmez.
Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz: Bir
işe bir katkı sunmayan onda emeği olmayan kişinin ondan edilecek hasılatta pay
sahibi olmaya hakkı yoktur.
Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın: Çiftçi
için en iyi tarla suya yakın olandır. Bundan iyisi de güvenlik gerekçesiyle bu
tarlanın eve yakın olmasıdır.
Tas yere düşmeden çanlanmaz: Bir
şey veya bir kişi hakkında ortada bir dedikodu varsa bu tamamen asılsız olmayabilir.
Kötü bir şey olmasaydı bunların ortaya çıkma ihtimali olmazdı.
Taş altında olmasın da dağ ardında olsun: İnsanları
tam anlamıyla ölüm ayırır. Kişiler ne kadar birbirlerinden uzak yerlerde
olsalar da kavuşmaları her an mümkündür.
Taş taş üstünde olur, ev ev üstünde olmaz: Aynı
evde oturan faklı aileler arasında mutlaka anlaşmazlıklar olur. Onların
birbirleriyle geçinmeleri mümkün değildir.
Taş yerinde ağırdır: Kişi
yetiştiği büyüdüğü çevrede herkesçe kadri bilinen biri haline gelir. Başka
yerlerde sıradan biri gibi muamele görür.
Taşıma su ile değirmen dönmez: Sürekliliği
olan büyük işler kuvvet ve güç gerektirir. Çevreden yapılan geçici yardımlarla
bu işler yürümez.
Tatarın kılavuza ihtiyacı yoktur: Yolunu,
işini iyi bilen kimsenin kimseye ihtiyacı olmaz.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır: Güzel
söz, tatlı dil en kötü kişiyi bile yumuşatır, onun kötülük yapmasını önler.
Tatlı tatlı yemenin acı acı geğirmesi olur: Sonunu
düşünmeden sevdiği, hoşuna giden şeyleri yapan kişiler sonunda bunun
sıkıntısını çeker.
Tatsız aşa tuz neylesin, akılsız başa söz
neylesin: Bir nesne işe yaramıyorsa ufak tefek
çabalarla onu bir şeye benzetmek mümkün değildir. Aptal kişiyi de sözle
söylemle akıllı biri haline getirmek mümkün değildir.
Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış: Bir
kişinin bir kişiye küsmesi ve bu kişinin de buna aldırmaması, bunu önemsememesi
anlamında kullanılır.
Tavşanı tazı tutar, çalının avcı satar: Bazıları kendi
emri altında iş gören kişinin elde ettikleri başarıları kendi başarısıymış gibi
gösterir.
Tavuk kaza bakarsa kıçı yırtılır: Başkalarından
geri kalmamak için kendi gücünü aşan işlere girişen kişilerin sonu hüsran olur.
Kişi, kendi güç ve yeteneğinin üstünü çok fazla zorlamamalıdır.
Tay yetişmedikçe ata paha biçilmez:
Bir şeyin alternatifi yoksa o şey en pahalı, en değerli şey olur.
Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak
durur: Akıllı, bilgili işçi, başarılı olamayacağı
yönetim işlerinden uzak durur. Böyle bir şeyin sonunun iyi olmayacağını önceden
akıl eder.
Taze bardağın suyu soğuk olur: Bir
yerde yeni olan kişiler, nesneler oradaki kişiler tarafından hoş görünür.
Tebdil-i mekânda ferahlık vardır: Kişi,
yer değiştirince ferahlar, kendini daha mutlu ve başka hissetmeye başlar.
Tek kanatla kuş uçmaz: Bir
işin iyi sonuç vermesi için gerekli araç ve gereçler tamam olmalıdır. Bazı
işler tek başına yapılamaz, bu işlerin yapılması için mutlaka bir yardımcı
gerekir.
Tekkeyi bekleyen çorbayı içer: Bir
işte sıkıntılara katlanan emek harcayan gayret gösteren kişiler bunun
mükâfatını mutlaka görür.
Tembele iş buyur sana akıl öğretsin: Bir
işi yapmak için bir emek sarf etmeyen o girişim ve ruhtan yoksun
kişiler-tembeller- kendilerine bir görev verildiği zaman bunu yapmazlar.
Bilakis kişiye akıl vermeye çalışırlar.
Tembele kapını ört demişler, yel eser örter
demiş: Tembel, en zorunlu işleri dahi yapmaz.
Bunları da başkalarının yapmasını bekler.
Temiz iş altı ayda çıkar: Bir
iş güzelce ve doğru dürüst yapıldığı zaman biraz zaman alır.
Tencere dibin kara, seninki benden kara: Kötülükte,
kusurda sen, benden çok daha betersin.
Tencere tava, herkeste bir hava: Herkes
kendi bildiği gibi davranıyor. Kimse kimsenin dediğine uymuyor. Ortada bir
birliktelik söz konusu değildir.
Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş: Kötü
kişiler, kötü davranışları olan kişiler bir şekilde bu özellikleri olan
kişileri bulur.
Terazi var, tartı var; her bir şeyin vakti var: Her
şeyin bir zamanı, ölçüsü ve yeri vardır.
Tereciye tere satılmaz: Bir
işin ustasına o işi nasıl yapılacağı öğretilmez.
Terzi kendi söküğünü dikemez: Kişi,
mesleği itibariyle yerine getirdiği hizmet konusunda iş kendisine gelince onu
yapmaya zaman ve fırsatı bulamaz.
Terziye dinlen demişler, ayağa kalkmış: Rahat
görünen öyle işler vardır ki bu işlerle uğraşanların dinlenmesi, bazıları için
yorucu olan davranışlarla olur.
Teşbihte hata olmaz: Bazı
şeyleri daha somut hale getirip anlaşılmasını sağlamak veya anlatıma güç katmak
için yapılan benzetmelerde hata olmaz. Kimse bunu yanlış anlamamalıdır. Buna
farklı farklı anlamlar yüklememelidir.
Tevekkelin gemisi batmaz: Gereken
tedbirleri alan sonrasını Allah'a bırakan kişiler rahat eder.
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır: Kişi
nereye giderse gitsin, nerede yaşarsa yaşasın sonunda kendi öz memleketine,
bulunduğu çevreye döner, orada yaşamaya başlar.
Tok, acın halinden bilmez: Bir
kişinin bir şeyi tam olarak anlayabilmesi ancak ilgili kişinin durumuna düştüğü
zaman ortaya çıkar. Yani, bu durumu bizzat yaşaması gerekir. Sürekli varlık
içinde yaşayan kişiler fakir, yoksul kişilerin halinden anlamazlar.
Tok iken yemek yiyen mezarını dişiyle kazar: Kişinin
sağlığı için en olumsuz şeylerden biri de tok iken yemek yemektir.
Topalla gezen aksamak öğrenir: Kötü
kişilerle arkadaşlık kuranlar mutlaka onlardan bir kötülük kaparlar.
Toprağı işleyen ekmeği dişler: Çalışan,
emek veren kişiler sonunda o nimetten tadar, ona ulaşır.
Turpun sıkısından seyreği iyidir: Her
şeyin azı gibi, görüşme ve ziyaretlerin de aralıklı olanı makbuldür.
Ayrıca bakınız
A harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
B harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
C,Ç harfleri ile başlayan atasözleri ve anlamları
D harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
E harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
F harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
G harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
H harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
I,İ harfleri ile başlayan atasözleri ve anlamları
K harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
L harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
M harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
N harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
O,Ö harfleri ile başlayan atasözleri ve anlamları
P harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
R harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
S,Ş harfleri ile başlayan atasözleri ve anlamları
T harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
U,Ü harfleri ile başlayan atasözleri ve anlamları
V harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
Y harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
Z harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder