B Harfi ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları

Baba koruk (ekşi elma, erik) yer, oğlunun dişi kamaşır: Bir babanın yaptığı kötü iş çoğunlukla aileye mal edilir. Toplumda da çocuk zor duruma düşer.

Babasından mal kalan merteği içinden bitmiş sanır: Miras yoluyla bir mala sahip olan bir insan, onun için ne çabalar gösterilip sıkıntı çekildiğini anlayamaz.
 
Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun: Bir işte başarı sağlamak, bir verim elde etmek için gereken çalışmayı, gerekli harcamaları yapmak gerekir.
 
Bahşiş atın dişine bakılmaz: Bir kişiye hediye edilen bir şeyin ufak tefek kusurlarını görmemek gerekir.
 
Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur: Bir eşya bakılıp onarılırsa işe yarar. Bakımsız bırakılırsa işe yaramaz olur.
 
Bakmakla usta olunsa köpekler kasap olurdu: Kişi bir şeyi bakarak değil yaparak, uygulayarak öğrenir. Bir işi o işin ustalarını seyrederek değil kendimiz bizzat yaparak öğrenebiliriz.
 
Bal demekle ağız tatlanmaz: Bir şeyin yalnızca ismini, o şey hakkında güzel şeyler söylemekle o şeye kavuşulmaz. Önemli olan o iş için gerekli girişimlerde bulunmadır.
 
Balı dibinden, yağı yüzünden: Balın en güzel yeri dibi, yağın da yüzü güzeldir. Bunun gibi bazı insanlar görünüşte bazıları da özünde değerlidir.
 
Balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir: Tedbirsizliği nedeniyle bir felakete uğrayan kimse, iş işten geçtikten sonra davranışının hatalı olduğunu anlar. Bu da onu düştüğü sıkıntıdan kurtarmaz.
 
Balık baştan avlanır: Bir yer ele geçirilmek istendiğinde yapılması gereken orayı yöneten en yetkili kişiyi ele geçirmektir.
 
Balık baştan kokar: Balığın baştan koktuğu gibi yöneticiler düzgün görevlerini yapmaz ve görevlerini kötüyle kullanırsa toplum düzeni bozulur ve toplumda kokuşma başlar.
 
Balta değmedik orman olmaz: Hayatta felâket ve acılarla karşılaşmayan hiçbir zarara uğramayan kişiye rastlanılmaz.
 
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın: Birtakım insanların zarara uğramaktan korkup yapılan kötülüklere ses çıkarmamaları için kullanılır.
  
Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz: Bir insan, tek başına her işi yapamaz. Bunun için başka insanların gücüne de ihtiyaç duyar. Güçlerin bir araya gelmesiyle güzel şeyler başarılır.
  
Baş nereye giderse ayak da oraya gider: Küçükler, büyükleri örnek alır, onların izinde gider. Her durumda onlara benzemeye çalışır.
 
Baş sağ olursa börk çok bulunur: Kişinin sağlığı yerinde olursa işsiz kalmaz. Kişi, her zaman yapacak bir şey bulur.
 
Baş sallamakla kavuk eskimez: Bir kimsenin söylediklerini onaylamaktan kişiye zarar gelmez.
  
Baykuşun kısmeti ayağına gelir: Allah, hiçbir canlıyı hiçbir şekilde aç bırakmaz. Kımıldamadan duran baykuşun rızkını dahi önüne getirir, baykuş rızkına kavuşur.
 
Bayramda borç ödeyene ramazan kısa gelir: Ramazan günleri oruçlu kimselere ağır gelir. Süresi bayramda dolacak olan borcu ödemek zorunda olan kişiye o günler oldukça çabuk geçer gibi gelir ona.
 
Baz bazla kaz kazla, kel tavuk topal horozla: Herkes kendine denk olan, uygun gördüğü, uyuşan kişiyle arkadaş olur.
 
Bazı dingil döner bazı teker: Karşılıklı ilişkilerde iki taraf da söz söyleme hakkı elde eder.
 
Bedava sirke baldan tatlıdır: Masrafsız ya da emeksiz elde edilen şeyler kişiye çok daha tatlı gelir. 
 
Bekâra karı boşamak kolaydır: Bilgi ve deneyimi olmayan bir sorumluluk taşımayan kimsenin işi önemsememesi, yeterince düşünmeden karar vermesi kolaydır.
 
Bekârlık sultanlıktır: Evlenmemek, tek başına yaşamak kişileri daha mutlu kılar. Kişinin bekârken sorumluluğu daha azdır.
 
Belâ geliyorum demez: İnsan, hiç umulmadık bir zamanda felâketlerle karşı karşıya kalabilir. Onun için insan her zaman tedbirli olmalıdır.
 
Beleş atın dişine bakılmaz: Para ödemeden alınan bir şeyin kusuru da olsa oldukça hoş karşılanır. Onda kusur aranmaz.
 
Benzeye benzeye yaz, benzeye benzeye kış olur: Çok farklı olmadığı halde hava yavaş yavaş ısınarak yaz, aynı şekilde yavaş yavaş soğuyarak kış gelir.
 
Berber berbere benzer ama başın Allah'a emanet: İşinde uzman görünen her kişiye güvenmemeli, uzman diye işe başlayanlar bazen canımızı tehlikeye atabilir.
 
Besle kargayı, oysun gözünü: Kıymet bilmez kişiler kendilerine yapılan iyiliğe, kötülükle karşılık verebilir. İyilik yaptığımız bazı kimselerden kötülüğün gelebileceğini de hesaplamalıyız.
 
Beslemeyi eslemeden alma: Sürekli hizmetinde bulunduracağın kimseyi iyice soruşturmadan alma.
 
Beş tavuğa bir horoz yeter: Beş kadını yönetmek ve onlara sahip çıkmak için bir erkek yeter.
  
Beylik çeşmeden su içme: Resmi iş ve işlemlere yanaşmak tehlikelidir. Devlet, insana umulmadık yerden büyük bir sorumluluk çıkarabilir.
 
Bez alırsan Musul'dan, kız alırsan asilden: İnsan bir şey alacağı zaman cinsini ve aslını iyice araştırmalıdır. Musul bezinin sağlamlığı herkesçe bilinir. Kızın da en makbulü soylu, asaleti olanıdır.
 
Bıçak sapını kesmez: İnsanlar, yakınlarına, akrabalarına kolayca zarar vermez.
 
Bıçak yarası geçer dil yarası geçmez: Bıçağın kestiği yer zamanla iyileşir, kapanır, Fakat insanların birbirine söyledikleri kötü sözler unutulmaz, hatta her karşılaşmada hatırlanır. Dolayısıyla kimseye kötü söz söylememeye, kalp kırmamaya çalışmalıyız.
 
Bıldırcının beyliği arpa biçilene kadardır: Kişinin keyfi ancak yararlandığı şey devam ederse yerinde olur.
 
Bilinmedik aş ya karın ağrıtır, ya baş: Anlamadığımız, bilmediğimiz bir işi yapmaya kalkışmak mantıksızdır. Bunun bize zarar verme riski oldukça yüksektir. Bu sebeple bir işe girişirken dikkatli olmalıyız.
   
Bin bilsen de bir bilene danış: Belli konularda uzmanlaşmış kimseler vardır. Biz ne kadar bilsek de o işlerin uzmanları kadar bilmeyeceğimiz için gerektiğinde işi bilene, işin uzmanına danışmalıyız.
 
Bin dost az, bir düşman çok: Zor anlarımızda sadece dostlarımız yardımımıza geldikleri için ne kadar çok dostumuz olursa o kadar iyidir. Düşmanlarımız ise sadece bizim kötülüğümüzü istediklerinden onların az olmaları tercih edilir.
 
Bin tasa (üzüntü) bir borç ödemez: Üzüntü ve kederin borcu ödemeye katkısı olmaz.
 
Bir adamın adı çıkacağına canı çıksın: Toplumun kişi hakkındaki düşüncesi, kanaati kolay kolay değişmez. İsmi kötüye çıkan kişi, ne kadar iyi de olsa toplumun bu yargısı etkili olur. Herkes onu öyle görür.
  
Bir baş soğan bir kazanı kokutur: Kötü bir kişi, kötü bir söz ya da davranış büyük bir topluluğun havasını bozar.
 
Bir çiçekle yaz olmaz: Güzel, küçük bir belirti ile beklenen büyük bir sonuca ulaşmak mümkün değildir.
 
Bir çöplükte iki horoz ötmez: Bir toplumda, bir iş yerinde iki yönetici olmaz. Oldukları takdirde çeşitli nedenlerden dolayı anlaşmazlıklar ortaya çıkar.
 
Bir deli kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış: Bazen insan öyle mantıksız bir iş yapar ve zarara sebep olur ki birçok akıllı kimse bir araya gelip bunu düzeltemez.
 
Bir elin nesi var iki elin sesi var: İnsan, gücüyle her işin üstesinden tek başına gelemez. İşbirliği, dayanışma ile ancak bazı işlerin altından kalkabilir.
  
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır: İnsanın yapacağı iyilik çok küçük de olsa unutulmaz. Kişi, bunun için her zaman iyilik yapmalıdır.
 
Bir kanatla kuş uçmaz: Bir işin yürümesi, iyi sonuç vermesi için gerekli şartlar, araç gereçler tam olmalıdır. Çevresiyle, arkadaşlarıyla yardımlaşmayan kimse başarı sağlayamaz.
 
Bir koltuğa iki karpuz sığmaz: Aynı zamanda birden fazla işle uğraşmak, meşgul olmak başarı için sakıncalıdır. Bir kişi ne kadar başarılı olursa olsun aynı anda iki işi başaramaz.
 
Bir koyundan iki post çıkmaz: Bir kimseden, verebileceğinden daha çoğunu almak mümkün değildir.
 
Bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır: Çok önemsiz görünen bir olayı, bir işi, bir ödevi asla küçümsememek gerekir. Onun üzerinde önemle durmak gerekir.
 
Bir musibet bin nasihatten yeğdir: Kişinin başına gelen bir olay, binlerce öğütten daha etkilidir.
 
Bir söyle iki dinle: Dinlemek her zaman konuşmaktan daha çok avantaj sağlar kişiye.
 
Bir sürçen atın başı kesilmez: Sürekli iyi iş gören bunu her bakımdan kanıtlamış olan bir kimseyi, sadece bir hatasından dolayı gözden çıkarmak yanlış olur.
 
Biri yer, biri bakar; kıyamet ondan kopar: Bazı şeylerde adaletsizliğe göz yumulup diğer insanların ondan yararlanılmasına imkân tanınmazsa toplumdaki düzen bozulur, insanlar birbirlerinin kuyusunu kazmaya başlar.
 
Bitli baklanın kör alıcısı olur: Kötü, işe yaramaz nesnelerin bunlardan hiçbir şey anlamayan isteklileri olur.
 
Bodur tavuk her gün piliç: Kişi, yeteneği ölçüsünde yükselir. Belirli bazı yeteneklere sahip olmayanlar yerinde sayıp durur.
 
Boğaz dokuz boğumdur: Bir söz çok iyi düşünmeden tartılmadan söylenmemelidir.
 
Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek: Borç ve dert insanı sıkıntıya düşürür, üzer. Borçtan kurtulmanın yolu vermek, dertten kurtulmanın yolu ise olanaksızdır.
 
Borcun yoksa kefil ol, işin yoksa şahit ol: Başkasına kefil olmak demek onun borcunu kabul etmek demektir. Başkasına şahit olan kimse de sürekli rahatsız olur. Gider, gelir.
 
Borç ödemekle yol yürümekle tükenir: Bir şeye başlamak en önemli şeydir. Bir yolu bitirmek yürümekle bir borcu ödemek de azar azar vermekle son bulur.
 
Borç yiğidin kamçısıdır: Borçlu olan bunu da ödemek isteyen kişi kendini daha çok çalışmak zorunda hisseder.
 
Borç yiyen kesesinden yer: Borçla işini çeviren aldıklarının karşılığını hemen ödemezse de bir gün mutlaka bunları ödeyecektir.
 
Borçlu ölmez, benzi sararır: Borç insanı öldürmez fakat hasta eder, üzer.
 
Borçlunun döşeği ateşten olur: Borçlu kimse borcunu ödeyene kadar uykusuz kalır, uyuyamaz, sürekli borcunu düşünür.
 
Borçlunun duacısı alacaklıdır: Borçlunun alacaklısı borcunu almak için borç verdiği kişiye her zaman dua eder.
 
Borçlunun yalımı alçak olur: Borçlu, borçlu olduğu kimsenin yanında suçlu gibi durur.
  
Boş çuval dik durmaz: Gerçeklerden uzak, temeli bulunmayan düşüncelerle bir sonuca ulaşılamaz.
 
Boş fıçı çok langırdar: Gösterişi seven bilgisiz kişiler bilgiçlik taslamaktan aşırı ve gereksiz konuşur.
 
Boş eşek yorga gider: Bir görevi, işi olmayan kaygısız kişi, her istediğini rahat rahat yapar.
 
Boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir: Çalışmak insanı tembellikten, boşluktan kurtarır.
 
Boynuz kulağı geçer: Yetenekli, becerikli olan çıraklar yaptıklarıyla ustasını geride bırakabilir. Ondan daha başarılı olabilir.
 
Bozacının şahidi şıracıdır: Aynı düşüncede aynı yolda olan kişiler sürekli olarak birbirlerini koruyup kollar.
 
Bu kadar kusur kadı kızında da bulunur: Çok önemsiz, üzerinde durulmaya değmeyecek nitelikte küçük bir kusurdur. Önemsememek gerekir.
 
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu: Sözleri ve davranışları birbiriyle çelişen insanlar için kullanılır.
 
Bugünün işini yarına bırakma: Bir işi en iyi yapmanın yolu onu günü gününe, zamanında yapmaktır. Yarın nelerin olacağını insan önceden kestiremez.
 
Buğday başak verince orak pahaya çıkar: Bir şeye ihtiyaç duyulduğu zaman o şey değer kazanır.
 
Buğday ekmeğin yoksa buğday dilin de mi yok: Kişi, birini iyi bir şekilde ağırlayacak durumda olmayabilir. Tatlı dil ile onun gönlünü almak insanın elindedir.
 
Buğday ile koyun, geri yanı oyun: Çiftçilikle uğraşanlar için en değerli şeyler buğday ve koyundur. Başka ürünler onlar için fazla bir şey ifade etmez.
 
Burun yüzden düşmez: Bir kimsenin akrabaları, yakınları her ne şekilde olursa olsun kendisinden kopmaz, onun bir parçası olur.
  
Bülbülü altın kafese koymuşlar, bülbül "ah vatanım" demiş: Bir insan yurdunun dışında ne denli iyi yaşarsa yaşasın yine de yurdunu arar, onun özlemini çeker. Bir de özgür değilse ne kadar rahat bir yaşam sürse de özgürlüğüne kavuşmak ister.
 
Bülbülün çektiği dil belâsıdır: Sonunun nereye varacağını hesaplamadan söylenilen sözler, insanın başına bela getirebilir. Dilin kemiği yoktur anlamında.
 
Büyük balık, küçük balığı yutar: Güçlü olan kimseler, kendilerinden güçsüzleri ortadan kaldırır, ezer.
 
Büyük başın derdi büyük olur: Sorumluluk isteyen işlerin başında bulunan kişilerin dertleri çoktur. Başında bulunduğu herhangi bir şeyin tüm sorunları onun üzerindedir ve bu sorunlarla uğraşmak zorundadır.
 
Büyük lokma ye büyük söz söyleme: Tam emin olmadan önemli şeyler söyleyip utanılacak bir duruma düşmemek gerekir.


Ayrıca bakınız

A harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

B harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları 

C,Ç harfleri ile başlayan atasözleri ve anlamları

D harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

E harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

F harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

G harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

I,İ harfleri ile başlayan atasözleri ve anlamları

harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

L harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

M harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

N harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

O,Ö harfleri ile başlayan atasözleri ve anlamları

P harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

R harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

S,Ş harfleri ile başlayan atasözleri ve anlamları

T harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

U,Ü harfleri ile başlayan atasözleri ve anlamları

V harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

Y harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

Z harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder