Bal, çiçeklerden
ve meyve tomurcuklarından elde edilen tatlı, lezzetli bir besin kaynağıdır. Bin
bir derde deva olan bal; glikoz, fruktoz, demir, sodyum, kalsiyum, potasyum, magnezyum
gibi minerallerden oluşur.
Bal,
B vitamini bakımından oldukça zengindir. Bal, bu özellikleri ile birçok önemli
hastalık için adeta bir şifa kaynağıdır. Yaklaşık sekiz bin yıllık bir geçmişi
olan balın insan sağlığına olan mucizevî faydalarına birlikte bakalım.
Mikropları,
yani dokulara yerleşerek hastalığa yol açan bakteri, virüs, mantar gibi tek
hücreli asalak canlıları yok etmek sağlıklı yaşamın temel koşullarından
biridir. Antiseptik, bu amaçla geliştirilmiş "mikrop" öldürücüler arasında
yer alır. Demir, kalsiyum, fosfat, sodyum klorür, potasyum, magnezyum gibi
minerallerden oluşan bal; B1, B2, B3, B5, B6 vitaminleri açısından oldukça
zengin bir besin kaynağıdır. Bu yüzden balın güçlü antiseptik, antibakteriyel
özelliği vardır. Bal; antibakteriyel ve tek hücreli mantarların neden olduğu bir
tür enfeksiyon hastalığı olan deride kızarıklık, şişlik, kaşıntı gibi birtakım
belirtiler ile ortaya çıkan mantar önleyici özelliklere sahiptir.
Bal, hastalıklara karşı savunma mekanizmasını oluşturan, vücudu
hastalıklara karşı koruyan bir savunma kalkanı olan bağışıklık sistemini
güçlendirir. Vücudun direncini artırarak vücudu enfeksiyonlardan korur. Demir,
kalsiyum, fosfat, sodyum klorür, potasyum, magnezyum gibi minerallerden oluşan
bal; B1, B2, B3, B5, B6 vitaminleri açısından oldukça zengin bir besin
kaynağıdır. Bu da balın bağışıklık sistemini güçlendirmede ne kadar önemli bir
besin kaynağı olduğunu ortaya koymaktadır.
Zengin
antioksidan içeriğine sahip olan bal, toksinlerin atılımını sağlarken içerdiği
vitamin, mineral, enzimler sayesinde metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeyi
kolaylaştırır. Vücutta depolanan yağın sindirilmesine yardımcı olur. Bal,
vücudu uzun süre tok tuttuğu için açlık salınımını baskılar. Bu da daha az gıda
tüketimi anlamına gelir. Bal, bu özellikler sayesinde kilo vermede önemli
faydalar sağlar.
Bal,
hidrojen ve oksijen elementlerinden oluşan organik bileşik olan temel
karbonhidratların kaynağıdır. İçeriğinde genel olarak yüzde 80-85 karbonhidrat bulunur.
Karbonhidratlar, vücudun enerjisini sağlayan en önemli besin kaynakları
arasında yer alır. Karbonhidratlar, sindirim sistemi tarafından glikoza
dönüştürülür. Balın karbonhidratlar açısından zengin bileşenlere sahip olması
balın çok iyi bir enerji kaynağı olduğunu ortaya koyar. Bal, vücuda güç verir.
Sindirim sistemini düzenleme özelliğine sahip olan bal, açlık nedeniyle artan mide asidini nötralize ederek mideyi rahatlatır. Yapılan çalışmalar balın antimikrobiyel etkisinin akut ve kronik mide lezyonlarına karşı mideyi koruduğunu ortaya koymaktadır. Uzun süreli açlık nedeniyle oluşan mide rahatsızlıklarını gidermede yardımcı olur.
Mide yaralarının hızla iyileşmesine yardımcı olan bal, içerisinde yer alan bakteri önleyici maddeler ile bakteri oluşumunu önler. Bu özelliği ile bal, ülsere en iyi gelen besinler arasında yer alır. Bakteriyel gastroenterit gibi sorunlara yardımcı olur.
Birçok
farklı vitamin ve mineral içeren bal, bileşenindeki polifenol ve flovonoidler sayesinde
bilişsel yetenek ve aktiviteleri güçlendirir. Hafızanın güçlenmesini sağlar. Bal,
bu özellikleri sayesinde bir işle meşgul olan zihnin, bu meşguliyeti bozacak
her türlü dış uyarana karşı kendisini kapatması olan ''konsantrasyon'' diğer
ismiyle ''odaklanma''ya önemli faydalar sağlar.
Balın
yapısında bulunan fenolik ve flavanoid bileşikler, vücudun herhangi bir organ
ya da dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalması ve büyümesi sonucu ortaya
çıkan ölümcül bir hastalık olan kanseri önlemede önemli faydalar sağlar. Kanser
hücreleri üzerinde olumlu etkiler oluşturur. Bal, anti-tümör özelliklere
sahiptir.
Kötü
kolesterol olarak adlandırılan LDL yüksekliği; damar tıkanıklığı, damar
sertliği dolayısıyla kalp hastalıklarına yakalanma riskini önemli oranda arttırır.
Bal, içeriğindeki bileşenler sayesinde yüksek kolesterolü kontrol altına alır
ve iyi kolesterol (HDL) seviyelerinin artmasına yardımcı olur.
Antioksidan,
vücudun çevresel ve diğer basınçlara reaksiyon olarak ürettiği dengesiz
moleküller ve serbest radikallerin neden olduğu hücrelerin zarar görme durumunu
önleyen veya yavaşlatan maddedir. Bal, bitki kaynaklı besinlerde yer alan ve
etkili antioksidanlar arasında gösterilen polifenoller bakımından oldukça
zengin bileşenler içerir. Bal, serbest radikallerin vücuttan atılmasında etkili
olan nutrasötikler içerir. Bu antioksidanlar sayesinde bal, vücudumuzu kanser ve
kalp gibi önemli hastalıklardan korumada önemli faydalar sağlar.
Balda;
B1, B2, B3, B5, B6 ve C vitaminleri bol miktarda bulunur. Bu vitaminler
sayesinde bal, cildin canlı, parlak ve pürüzsüz olmasını sağlar. Ciltte serbest
radikallerin yol açtığı hasarları onarmaya yardımcı olur. B3 vitamini sayesinde
ciltte oluşabilecek iltihapları önler. Cildin uzun süre nemli kalmasını sağlar.
Baldaki B6 vitamini ciltte hücre yenilenmesine ve cilt
kırışıklıklarını gidermede yardımcı olur.
Balın
içerisindeki yüksek orandaki C vitamini ciltte kuruluğa bağlı olarak görülen
kaşıntı ve kızarıklık gibi problemleri engellemede önemli faydalar sağlar. Bal,
ciltte sivilce ve akne oluşumunu önlemede yardımcı olur. Antiseptik özelliği
sayesinde ciltteki yaraların çabucak iyileşmesine ortam hazırlar. Cilt
maskelerinde kullanıldığı zaman mevcut sivilcelerin kısa sürede iyileşmesine
yardımcı olur.
Bal,
rahatlamamıza yardımcı olan, vücudu uykuya hazırlayan bir hormon olan triptofan
ismiyle bilinen bir kimyasal içerir. Vücuda alınan triptofan serotonine,
serotonin de melatonine dönüştürülür. Serotonin, insana mutluluk, canlılık ve zindelik
hissi verir. Melatonin ise uykunun süresini ve kalitesini düzenler. Bu
özellikleriyle bal, kaliteli bir uyku uyumamızı sağlamada yardımcı olur.
Bal,
antibakteriyel özellikleri sayesinde hem kadınlarda hem de erkeklerde
görülebilen, beyaz ve gri cilt pullarının saç derisinde ya da saçın üzerinde
görünmesine neden olan, yaygın bir cilt sorunu kepeği önlemede yardımcı olur.
Düzenli ve ölçülü bir şekilde tüketilen bal, oldukça can sıkıcı bir problem
olan kepek ve kaşıntılı kafa derisindeki sorunu gidermede önemli faydalar
sağlar.
Bal,
önemli miktarda glikoz, fruktoz, magnezyum, potasyum, demir, kalsiyum, sodyum
klorür, kükürt ve fosfor gibi mineralleri içerir. Balda; B1, B2, B3, B5, B6 ve
C vitaminleri bulunur. Bu özellikleriyle bal vücut için adeta bir vitamin ve
mineral deposudur.
Balın
içinde bulunan maddelerin mikrop öldürme özelliği vardır. Bal, antioksidanlar
bakımından zengin bileşenler içerir. Bal, antibakteriyel ve antiseptik
özellikleri sayesinde vücut için nemli bir ortam sağlayarak yara ve yanıkların
iyileşmesini hızlandırmasında yardımcı olur.
Bal, doğal özelliği sayesinde birçok yiyecek ve içecekte şeker yerine kullanılabilir. Yüksek miktarda glikoz ve fruktoz içerir. Doğal şekerden dahi iyi bir tatlandırıcı olarak bilinir.
Ayrıca bakınız
Yumurtanın Faydaları Nelerdir?
Balın Faydaları Nelerdir?
Zeytinyağının Faydaları Nelerdir?
Sarımsağın Faydaları Nelerdir?
Kuru Soğanın Faydaları Nelerdir?
Kabak Çekirdeğinin Faydaları Nelerdir?
Ay Çekirdeğinin Faydaları Nelerdir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder