Kilo Vermeyi Zorlaştıran Nedenler

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, vücutta bulunan yağ oranının aşırı miktarda artması olarak tarif edilen obezite, çağdaş dünyanın en önemli sağlık sorunları arasında yer alır. DSÖ tarafından dünyanın en riskli 10 hastalığı arasında gösterilen obezite kanserle yakın ilişkilidir.

Obezite, pek çok kronik hastalığın alt yapısını oluşturur. Metabolizmayı yavaşlatan ve kilo vermeyi zorlaştıran birçok neden vardır. Hareketsiz yaşam tarzı, genetik yapı, beslenme alışkanlıkları, çevresel faktörler bunların başında gelir.

Metabolizma hızı, vücudun besinlerden aldığı kaloriyi enerjiye dönüştürmesi yani bu kalorileri yakma kapasitesidir. Hızlı çalışan metabolizma ile kilo vermek oldukça kolaydır. Bazı kişilerin çok az yemek yemelerine rağmen kilo almalarının temelinde genellikle metabolizmanın yavaş çalışması yatar.

Fazla kilolar, yüz binlerce kişinin ölüm nedenini oluşturur. Obezite, insülin direnci, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol, karaciğer yağlanması, kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere birçok önemli sağlık sorununun ana nedenleri arasında yer alır.

Kilo vermek için hepimiz zaman zaman bazı planlamalar yapar ve uygularız. Bazı yöntemleri denedikten sonra kilo vermenin hiç de zor olmadığını göreceksiniz. Bu yazımızda kilo vermeyi zorlaştıran nedenleri yapılan bilimsel çalışmalar ışığında anlatmaya çalışacağız.

Kilo Vermeyi Zorlaştıran Başlıca Nedenleri Şöyle Sıralayabiliriz:

Hareketsiz-Sedanter Yaşam Tarzı

Egzersiz, hem bedenen hem zihnen insan sağlığına çok önemli faydalar sağlar. Kandaki glikoz düzeyini düşürmeye ve kilo vermeye yardımcı olur. Egzersiz, vücudun kas dokusu güçlendirir. Kaslar, vücuttaki enerjinin harcanmasına yardımcı olur. Egzersiz, metabolizmanın hızının artmasını sağlar. Metabolizmanın hızlı çalışması sayesinde fazla kilolardan kurtulmak mümkün hale gelir.

Sürekli egzersiz yapan kişilerin sahip olduğu güçlü kaslar, vücut dinlenmede olduğu zaman dahi kalori yakmasını sağlar. Her gün 45 dakikalık bir yürüyüş veya farklı sportif etkinlikler sağlıklı bir şekilde kilo vermeyi de beraberinde getirir. Egzersiz sadece belirli dönemlerde değil sürekli yapılmalı ve hayatın bir parçası haline gelmelidir.

Egzersizle birlikte kalori yakıldığı için zayıflama başlar. Bu da vücut ağırlığının düşmesine yardımcı olur. Egzersiz, özellikle göbek bölgesinde biriken yağın azaltılmasında etkili olur. İşe yürüyerek gitmek, asansör yerine merdivenleri kullanmak kilo vermeyi kolaylaştıracaktır.


Çok Düşük Kalorili Diyet Uygulamak

Birçok kişinin uyguladığı yaygın yöntemlerden biridir. Diyetisyenler, genellikle hızlı kilo vermek için düşük kalori içeren diyetler uygular. Kısa sürede sonuç alınsa dahi beslenme yetersizliğinden sürdürülebilir olmaktan oldukça uzaktır.

Düşük kalorili diyetler, metabolizmanın hızlı çalışmasını olumsuz etkiler. Vücut, yetersiz beslenme sonucu kendine bir mod geliştirerek kendini korumaya alır. Metabolizmanın yavaşlamasıyla yorgunluk, baş ağrısı, kalp ritminde bozukluk, kansızlık gibi birçok olumsuzluk ortaya çıkar.

Vücut, düşük kalorili diyet uygulamasında tüketiminden uzak kaldığı besinler için güçlü bir istek oluşturur. Hızla verilen kilolar yine hızla alınır.


Hormon Dengesizlikleri

Hormonlar, vücudumuzdaki büyüme, gelişme ve bazı metabolik olayların oluşmasını ve vücudun sağlıklı olarak görev yapmasını sağlayan kimyasallardır. Hormonlar, vücuttaki salgı bezlerinden salgılanarak kan yoluyla diğer dokulara taşınır ve etkilerini gösterir.

Tiroksin hormonunu üreten tiroit bezi rölanti durumundaki metabolizmanın harcadığı kaloriyi ayarlar. Tiroit bezinin az çalışması metabolizmanın az çalışması demektir ki bu da kilo vermeyi zorlaştıran nedenler arasında yer alır.

Tiroit bezi gerektiği kadar çalışmadığı zaman karbonhidratların parçalanması ve kan şekerinin hücrelere ulaşması güçleşir. Bu durumda insülin direnci ortaya çıkar. Böylece vücut daha çok açlık hissetmeye başlar. Vücut, stres ve düzensiz beslenme ile karşı karşıya kalır ki bu da kilo vermekten ziyade sağlıksız bir şekilde kilo almak anlamına gelir.


Genetik Yatkınlık

Kilo vermeyi zorlaştıran nedenlerden biri de genetik yatkınlıktır. Birçok uğraştan ve egzersizden sonra istenilen neticenin elde edilememesi, vücudun direnç göstermesi durumudur. Genellikle ailesinde fazla kilolu olan kişilerde görülür.

Genetik yatkınlığı olan kişiler, kilo vermek için neredeyse diğer kişilerin iki katı kadar çaba göstermek zorunda kalır. Genetik yatkınlıkta hem yağ ve kalori yakma daha zordur hem de vücut açlığı daha baskın olarak ön plana çıkar. Bu, asla pes etmek anlamına gelmez. Daha fazla hareketli bir yaşamı gerektirir.


Günlük Öğün Sayısını Azaltmak

Çok düşük kalorili diyet uygulamakta olduğu gibi günlük öğün sayısını azaltmak da kilo vermeyi zorlaştıran nedenler arasında yer alır. Günlük öğün sayısını azaltmak, metabolizmanın yavaş çalışmasına neden olur.

Öğüt atlatılarak vücudu uzun süre aç bırakmak, açlık salgısını kuvvetlendirir. Bu da daha çok insülin üretme anlamına gelir. Vücuttaki fazla enerji vücutta yağ olarak depolanmaya başlar. Zamanla kiloya dönüşür.


Fazla Alkol Tüketmek

Alkollü içeceklerin tümü yüksek kalori içerikleri nedeniyle kilo kontrolünü zorlaştırır. Alkol, karaciğerde parçalanıp yağ aktarım mekanizmalarını etkiler. Vücudun daha fazla yağ depolamasına neden olur. Vücuttaki yağ dokusu kas dokusuna baskın geldiği zaman da vücudun metabolizma hızı düşer. Böylece kilo vermek oldukça zorlaşır.


Beslenme Alışkanlıkları

Yanlış beslenme alışkanlıkların başında az su tüketmek gelir. Böbreklerin çalışmasını iyileştiren, vücuttaki toksinleri önleyen su, metabolizmayı harekete geçirir. Su, kabızlığı önleyip bağırsak hareketlerimize olumlu etki eder.

Yemeklerden önce düzenli olarak bir bardak su içmek tokluk hissi oluşturur. Bu da sofrada tıka basa yemeye engel olur. Sağlıklı bir şekilde zayıflamak için kola, meyve suyu gibi içecekler yerine bol bol su içmek gerekir. Çok su tüketerek de kilo vermeyi zorlaştıran nedenlerden birini daha ortadan kaldırabiliriz.

Çok fazla abur cubur tüketme alışkanlığı da kötü beslenmeye örnek oluşturur. Bu da kilo vermeyi zorlaştıran nedenler arasında yer alır.


Kullanılan Bazı İlaçlar

Özellikle depresyon tedavisinde kullanılan bazı antideprasan ilaçlar bazı bünyelerde kilo vermenin önünde engel oluşturur. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlardan biri olan kortizol ilacı kilo almaya neden olur. Bu ilaçları kullanmak zorunda olan kişilerin daha aktif bir yaşam tarzı benimsemeleri gerekir. Böylece kilo vermeyi zorlaştıran bir neden daha ortadan kalkmış olur.

Kilo Vermeyi Zorlaştıran Diğer Nedenleri Kısaca Özetlemek Gerekirse;

  • Sürekli olarak büyük porsiyonlarda yemek yemek,
  • Uzun süre aç kalmanın sonucunda kan şekerinin düşmesi nedeniyle mideye aşırı yüklenmek,
  • Sindirim güçlüklerine neden olan yemeği geç saatlerde yemek,
  • Daha çok yemeye neden olan ve metabolizmayı yavaşlatan düzensiz bir uyku düzenine sahip olmak, gereğinden az veya fazla uyumak,
  • Beyaz un, beyaz ekmek ve hamur işlerini ölçüsüz tüketmek,
  • Yemekleri dikkatli, yavaş yavaş ve çiğneyerek yememek,
  • Alışverişe aç karınla gidip ihtiyaç olmayan şeyleri de almak,
  • Metabolizmayı hızlandıran yüksek protein ve bol lif içeren gıdalarla beslenmemek,
  • Bilinçli bir beslenme alışkanlığı kazanmamak, öğün atlamak,
  • Yürüyüş egzersizlerini çok kısa tutmak, yürüyüşte terlememek,
  • Yemeklerde yağ tüketimini azaltmamak,
  • Haşlama, ızgara, buğulama, fırında veya yağsız tavada pişirme yöntemleri yerine yağda kızartma yöntemlerini ön plana çıkarmak,
  • Metabolizmayı zinde tutan, vücudu toksinlerden arındıran ve tok tutan suyu az tüketmek,
  • İş yerine veya alışveriş merkezlerine yürüyerek değil de sürekli arabayla gitmek,
  • Besinlerin etiket bilgilerini, besin öğesi içeriği kısmını okumadan alışveriş yapmak,
  • Bisküvi, çikolata, gofret gibi yüksek kalori içeren ve kilo alımına neden olan abur cuburlar tüketmek,
  • Yeterli düzeyde ve düzenli olarak mevsim meyvesi tüketmemek,
  • Sarımsak, kırmızıbiber, karabiber, kekik, nane, limon gibi metabolizmayı hızlandıran besinleri çok az tüketmek,
  • Kilo vermede yardımcı olan bazı önemli alışkanlıkları yaşam şekline dönüştürmemek,
  • Vücudun vitamin ve mineral depoları olup vücudu tok tutan ve çok düşük kalori içeren sebze ve meyve ağırlıklı beslenmemek,
  • Çoğunlukla bağımlılık oluşturan işlenmiş gıdalar yerine doğal gıdaları tercih etmemek,
  • Çay ve kahveyi şekerli içmek,
  • Yağ yakmayı önleyip metabolizmanın çalışmasını olumsuz etkileyen şekeri çok fazla kullanmak,
  • Vücudun günlük kalori ihtiyacını bilmemek, hesaplamamak,
  • Pozitif bir düşünce yapısına sahip olmamak,
  • Kendimize ait bir diyet programı yerine rastgele bir diyet programı uygulamak,
  • Kişiyi tok tutup iştahını baskılayan dereotu, nane, reyhan, kişniş, tarçın gibi bitkilere sofrada daha az yer vermek,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder