Yaşamı hakkında çok az şey bilinen Yunus Emre halk şairi kişiliğiyle ön plana çıkmıştır. 13. yüzyılın önemli halk şairlerinden olan Yunus'un Eskişehir ilinde doğduğu yine orada öldüğü bilinir. Sakarya yakınlarındaki Tapduk Emre'nin dergâhında yetişmiştir. Türk edebiyatının en büyük mutasavvıfı olan Yunus Emre, Dünya edebiyatında da tanınan bir mutasavvıf olarak bilinir.
Yunus Emre, tasavvuf felsefesini insan, Allah, ölüm ile varlık-yokluk üçgeninde işlemiştir. Allah'a inanç ve insan sevgisi şiirlerinin ana temasını oluşturur. Yunus Emre, sevgiyi felsefe haline getirmiş biridir.
Konuları evrensel bir yaklaşımla ele almış coşku dolu hümanizm düşüncesiyle insanları etkilemeyi başarmıştır. Yunus Emre hoşgörüde de örnek olmuştur. "Yaratılmışı hoş gördük, yaratandan ötürü" ifadesi onun ne denli hoşgörülü biri olduğunu gösterir.
Yunus Emre'de Allah inancıyla insan
sevgisi sonsuz olup en çok işlenen konulardır. Eserlerinde duygu ve
düşüncelerini somutlaştırarak anlatma yoluna gitmiştir. Şiirleri hem yerli hem
de evrensel mesajlar içerir. Yunus Emre, şiirlerinde ayrıca yaşamın geçiciliği,
erdemli olmanın önemi, kişinin nefsini yenmesinin faziletleri ve dünya malına
fazla tamah edilmemesi gerektiği konularını işlemiştir.
Anlatımında yapmacıklığa düşmeyen Yunus
Emre, sözlerini herhangi bir sanat kaygısı gütmeksizin söylemiştir. Geniş halk
topluluklarına seslendiğinden tasavvuf terimleri dışında dili oldukça sade,
durudur. Zaman zaman Halk dilinin deyişlerinden de yararlanmıştır.
Yunus Emre, bu sade Türkçesi sayesinde
bütün Türk halkı tarafından sevilmiş ve ona olan ilgi her geçen gün artmıştır.
Hece ölçüsüne bağlılığıyla bilinen Yunus, zaman zaman aruz ölçüsünü de
kullanmıştır. İlahi nazım biçimi ile adeta özdeşleşmiştir. Nazım birimi olarak
hem dörtlük hem de beyiti kullanmıştır.
Türkçe divanı olan ilk Türk şairi olarak
bilinir. Sanatıyla milli unsurlara önem verir. Yunus Emre hakkında birçok
inceleme yapılmış olsa da en güzel ve kuşatıcı incelemeyi Mehmet Fuat Köprülü,
Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar eseriyle yapmıştır.
Şiirleri sonraki zamanlarda bestelenmiş
olan Yunus Emre, lirizmi önemsemiştir. Şiirlerinden onun okuma yazma bilen biri
olduğu ortaya çıkmaktadır. Medrese eğitimi görmüş hadis ilmini öğrenmiş Kuran
okumuştur.
Bursa, Karaman, Erzurum, Isparta, Aksaray
Sivas, Tokat başta olmak üzere Anadolu'nun farklı birçok şehrinde Yunus
Emre'nin mezarı olduğu iddia edilen pek çok mezar ve türbe yer almaktadır.
Eskişehir Sarıköy'de bulunan mezarın Yunus Emre'ye ait olduğu düşüncesi daha
yaygın bir görüş olarak öne çıkar.
Yunus Emre Müzesi, Eskişehir'in Mihalıççık
ilçesine bağlı Sarıköy'de yer alır. Kültür Bakanlığı tarafından dönemin
mimarisine uygun yapılan müze, 1974'te ziyarete açılmıştır.
Yunus Emre'nin Destansı Yaşamı
Yunus Emre, küçük yaşta okula giderken
alfabeyi bir türlü öğrenemez. Okulu bırakıp çiftçilik yapmaya karar verir. Bir
yıl büyük bir kıtlık olur ve Yunus da bundan nasibini alır. Hacı Bektaş Veli
isminde bir zatın elinin oldukça açık olduğunu duyar ve onun yanına
gider.
Hacı Bektaş Veli, Yunus'tan oldukça
etkilenir. Yunus'un buğday için geldiğini öğrenir. Yunus'a buğday yahut himmet
mi istediğini sorar. Yunus, buğdayda karar kılar ve buğdayı alıp gider. Yolda
buğdayı aldığı için pişman olur. Hacı Bektaş'ın yanına geri döner ve buğday
istemediğini söyler. Hacı Bektaş Veli, o anahtarı Tapduk Emre'ye verdiğini ona
söyler.
Yunus Emre gidip Tapduk Emre'yi bulur ve
ona mürit olur. Onun yanında odun taşıma işini üstlenir. Yunus Emre'nin tek
amacı "eren" olmaktır. Erenler mertebesine ulaşamadığını düşünen
Yunus Emre, buradan ayrılır. Zamanla başından geçen bazı olaylar neticesinde
kendisinin istediği mertebeye geldiğini düşünür. Tekrar Tapduk Emre'nin yanına
gelir. Tapduk Emre'nin kendisini affetmesini ister. Şeyhi onu affeder. Bu
olaydan sonra da Yunus da vefat eder.
Eserleri
Divan: İlk önemli eseridir. 400 civarındaki şiirlerini
bu divanında toplamıştır. Divanındaki şiirlerinde aruz ve hece ölçüsünü
birlikte kullanmıştır. Divanının birden fazla yazma nüshası vardır. Divanı,
Allah, ölüm, insan, yokluk kavramlarını tasavvuf anlayışında eriterek yazdığı
şiirlerini içerir. Divanındaki ilahiler dörtlük nazım birimi ve hece ölçüsüyle
yazılmıştır.
Risaletü'n Nushiye: Yunus Emre'nin ikinci önemli
eseridir. "Nasihat kitabı" anlamına gelir. Mesnevi şeklinde ve arzu
ölçüsüyle yazılmış olan Risaletü'n Nushiye 573 beyitten oluşur. Eser; su,
insan, toprak, ateş, hava ve sonrasında onunla birleşen canın meydana gelişini
anlatır.
Yunus Emre'nin Şiirlerinden Örnekler
BANA SENİ GEREK SENİ
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni.
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni.
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni.
Aşkın âşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni.
Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni.
Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni.
Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni.
Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni.
Yunus'dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni.
Yunus Emre
Ayrıca bakınız
Thomas Edison Hayatı ve Buluşları
Albert Einstein Hayatı ve Buluşları
Graham Bell Hayatı ve Buluşları
Johannes Gutenberg Hayatı ve Buluşları
Louis Pasteur Hayatı ve Buluşları
Leonardo da Vinci Hayatı ve Mona Lisa Eseri
Yunus Emre
Cristiano Ronaldo Hayatı ve Futbol Kariyeri
Lionel Messi Hayatı ve Futbol Kariyeri
Pele Hayatı ve Futbol Kariyeri
Diego Armando Maradona Hayatı ve Futbol Kariyeri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder